Sağlık Bakanlığı, yeni eğitim öğretim yılı başında bir dizi uyarıda bulundu
2008-2009 eğitim-öğretim yılı öncesi yanlış beslenme alışkanlıklarına dikkat çeken Sağlık Bakanlığı, bir dizi uyarıda bulundu. Sağlık Bakanlığı Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdürü Seraceddin Çom, çocukların okul kantini, büfe gibi yerlerden aldıkları besinlerde dikkatli olmalarını istedi. Beslenme davranışları ile örnek olma konusunda, veliler ve öğretmenlere önemli sorumluluklar düştüğünü söyleyen Çom, "Öğrencilere temel beslenme bilgilerinin verilmesi, bunların davranışa dönüştürülmesi, yanlış beslenme alışkanlıklarına zamanında müdahale edilmesi gerekiyor." dedi.
Yanlış beslenmenin yanı sıra çocukların okul başarısını etkileyen öğelerden biri de sağlık problemleri. Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Recep Akdur, görme, işitme, diş ve kansızlık sorunu olan çocukların; okul, öğretmen ve arkadaşlarına uyum sağlayamadıklarını belirtiyor. Bu nedenle öğrencilerin her öğretim döneminden önce sağlık kontrolünden geçirilmesi gerektiğini vurguluyor.
Kahvaltının ihmal edilmesi başarıyı olumsuz etkiliyor
Veliler, çocuklarına okul başarısı için büyük önem taşıyan kahvaltı alışkanlığını kazandırmalı. Öğretmenler de öğrencilerin kahvaltı yapıp yapmadıklarını sorgulamalı.
Okul çevresinde açıkta satılan yiyecekler alınmamalı.
Süt, ayran gibi ambalajlı besinlerde Tarım ve Köyişleri Bakanlığı'ndan üretim izninin bulunmasına ve son kullanım tarihinin geçmemiş olmasına dikkat edilmeli.
Ambalajsız satılan tost ve poğaça gibi besinlerin temiz ve güvenilir şekilde hazırlanmış olmasına özen göstermeli.
Öğretmenler, öğrencilerle birlikte yeterli ve dengeli beslenme konusunda çeşitli etkinlikler düzenlemeli.
Beslenme çantası, okullara bakanlık tarafından önerilen menü örneklerine göre hazırlanmalı.
Öğretmenler, patates kızartması, çikolata, cips, hamburger gibi yiyecekler ile gazlı içecekler yerine, peynir, yumurta, sebze, meyve, süt, ayran ve taze sıkılmış meyve suyunun tercih edilmesi konusunda çocukları uyarmalı.
Çocukların sağlıklı beslenmesi için süt, et, tahıl ve sebze-meyve grubunu dengeli bir şekilde yemeleri sağlanmalı.
Öğün atlanmamalı; 3 ana ve 2 ara öğün yapılmalı.
Hastalıklara karşı daha dirençli olmaları için öğünlere her gün 5 porsiyon taze sebze veya meyve konulmalı.
Kemik ve diş gelişimleri için günde 2-3 su bardağı süt veya yoğurt, 1 kibrit kutusu beyaz peynir tüketilmeli.
Açlık hissedildiğinde şeker ve şekerli besinler, cips, gazlı içecekler yerine süt, yoğurt, sütlü tatlılar, peynir, taze sıkılmış meyve suyu ve kuru meyveler tercih edilmeli.
El yıkama ve diş fırçalama alışkanlığı kazandırılmalı.
Uzmanlar uyarıyor: Uzun süren vedalaşma okul fobisini tetikliyor
Birinci sınıf ve anaokuluna yazılan minik öğrenciler bugün okula başladı. İlk defa okula giden çocuklarda heyecanla korku aynı anda yaşanırken ailelerin yanlış tutumu miniklere ayrılık acısı yaşatabiliyor. 3-6 yaş arasında duygusal, sosyal ve zihinsel gelişimin devam ettiğine dikkat çeken uzmanlar, ailelere sevinçli, rahat ve sakin olmaları uyarısında bulunuyor. Uzun süren vedalaşma seremonilerinin çocuklarda ayrılık kaygısı ve okul fobisini tetiklediğini vurguluyorlar. Özellikle annelerin, çocuklarının ilk okul gününde kesinlikle ağlamamaları isteniyor. Memory Center Nöropsikiyatri Merkezi'nden Psikiyatri Uzmanı Dr. Ahmet Çevikaslan, çocukların aileden ayrılma kaygısını azaltmak için ailelerin kendi kaygılarını saklaması gerektiğini söylüyor. Uzun süren vedalaşmaların okul fobisine yol açabileceğine işaret eden Çevikaslan, "Her şeyi bir defada anlatın, vedalaşmayı hüzünlü hale getirmeyin, neşeli bir şekilde sarılıp gülümseyerek ayrılın." önerisinde bulunuyor.
Psikolog Hande Sinirlioğlu okul fobisinin genellikle 5-8 yaşları arasında görüldüğünü anlatıyor. Annesine aşırı bağımlı çocukların bu fobiyi daha çok yaşadığını belirten Sinirlioğlu, miniklerin okul konusunda yüreklendirilerek güven duygusunun desteklenmesi tavsiyesinde bulunuyor. Ailede yaşanan travmatik olaylar da çocukların okulda güçlük çekmesine yol açıyor. Boşanma, ölüm, hastalık, aile içi şiddet ve kardeş doğumu gibi etkenler çocuklarda kişilik bozukluklarına sebep oluyor. Bunun için psikolojik destek alınması gerekiyor zaman
Post a Comment