Tepeden Tırnağa Büyük fedakarlık

Kocaeli’nin Kandıra İlçesi’nde yaşayan Ayhan Yaşar (47), ortaokula giden ‘spina bifida’ (ayrık veya açık omurga) hastası 15 yaşındaki oğlu Sezer Yaşar’ın eğitimini tamamlayabilmesi için çocuğunun okulunda hademelik yapıyor. 

Uzun yıllar inşaatlarda sıva ustası olarak çalışan Ayhan Yaşar’ın hayatı, ‘spina bifida’ hastası olarak dünyaya gelen ikinci çocuğu Sezer’le değişti.  

‘EŞİM ZORLANINCA BEN TAŞIDIM’ 
Yürümekte zorluk çeken oğlunu kucağında taşıyan eşinin bel fıtığı rahatsızlığı nedeniyle 4 yıl önce işinden ayrılan Ayhan Yaşar, şu an ise oğlunun TEOG sınavından başarılı sonuçlar almasının mutluluğunu yaşıyor. 

 Çocuğunun doğuştan ‘spina bifida’ hastası olduğunu, bu hastalığın hiçbir zaman oğlunun eğitimine engel olmadığını anlatan fedakâr baba şöyle konuştu: “Sezer’i küçükken, annesi alıp bebek arabasıyla okula getiriyordu. Sınıfı ikinci katta olduğu için eşimin çıkarması gerekiyordu. 

Eşim zorlanmaya başladı, bel fıtığı rahatsızlığı vardı. Çocuğumun eğitimine devam edebilmesi için okula hademe olarak çalışmak için müracaat ettim. Bir yıl hademe olarak çalıştıktan sonra zar zor bir araba aldık. 4 yıldır sözleşmeli hademe olarak çalışıyorum.” 

 ‘YANINDA OLMAM GEREKİYOR’ 
Baba Yaşar, şöyle devam etti: “TEOG’da aldığı puanla Sezer daha iyi okullarda okuyabilir ama imkânım olmadığı için belki götüremeyeceğim. 

Çocuğumun İzmit’te okuması için bir ev açmam gerek, diğer çocuğum da üniversiteye gidecek. Çocuğumun gideceği yeni okulda çalışabileceğim meçhul. Kalıcı bir işim olursa çocuğuma daha iyi eğitim vermek için elimden geleni yaparım. Sezer’in ihtiyaçlarını karşılamam için benim onun yanında olmam gerekiyor.” 

 ‘BABAMIN ÇOK KATKISI VAR’ 
 Tasvire Hurşit Güneş Ortaokulu 8’inci sınıf öğrencisi Sezer Yaşar ise “Şu an hedefim İzmit ya da şehir dışında okumak. Kandıra gibi küçük bir yerde okumak için bu puanları kazanmadım” dedi. Babasının fedakârlığıyla okula gidebildiğini belirten Yaşar, “Babamın, okulumda çalışmasının eğitimime büyük katkısı var. 

Bir güven hissediyorsun, kütüphaneye gitmem gerekiyor, babam beni kucağına alıp götürebiliyor. Her şeyi daha rahat, çok çabuk öğrenebiliyorum” diye konuştu. 

 Anne Nagihan Yaşar da “Ben çocuğumu taşıyamadığım için eşim işini bırakmak zorunda kaldı. İşine devam etse çocuğumuzu okutamayacağız. Yetkililerimizden çocuğumuzun okuyabilmesi için eşime iş imkânı istiyoruz” ifadesini kullandı.haberturk

Blogger tarafından desteklenmektedir.