TEOG’a hazırlık taktikleri

Başarı odaklı eğitim modelleriyle dikkat çeken Koray Varol Akademi Yayınları, çocuklarının sınav sürecini doğru yönetmeleri için anne ve babaları Ebeveyn ve PDR Gelişim Merkezi programı ile eğitti. 

Davranış Bilimleri Enstitüsü iş birliği ile verilen eğitimlerde ebeveynlere rehberlik edecek bilgiler paylaşıldı. Koray Varol Akademi Yayınları Kurucusu ve Eğitimci Koray Varol, sınava hazırlık sürecinde ailelerin dikkat etmesi gereken konuları anlattı.  

Çalışma programını birlikte hazırlayın 
Öğrencinin ders çalışma programı sadece anne ve babaların istediği gibi olmamalıdır. Haftalık çalışma programı hazırlanıp hedef konulduktan sonra çocuk ile iletişim kurulmalıdır. 

 Çocuğa, bu program bizi istediğimiz hedefe götürür mü? Sence neyi düzeltmeliyiz? gibi sorular sorularak, program birlikte hazırlanmalıdır. Programı ilk hafta uyguladıktan sonra çocuk ile birlikte değerlendirme yapılarak, hedef biraz daha büyütülmelidir. Çocuklarda ben bunu yapmalıyım bilinci zamanla oluşacaktır.  

Soru çalışma ortamı TEOG sınavında nasıl ise evde de aynı şekilde olmalı 
Çocuk konu çalışırken istediği ortam sağlanabilir ama soru çözme bölümü sınavda nasıl ise o şekilde çözülmeli. Çünkü beyin neye alışıyor ise o konuda insan daha rahat ediyor. 

Çocuk evde yatarak soru çözüyor, ince uçlu kalemle soruları işaretliyor ise sınav günü daha farklı bir şekilde yapacağı için hata yapma riski artacaktır. Soru çözdüğü masa tıpkı sınavdaki gibi temiz ve boş olmalıdır.

Fazla soru çözmek öğrenmeyi olumsuz etkilememeli 
Fazla soru çözmek, bol bol konu tekrarı yapmak elbette önemli fakat burada kritik bir nokta var. Çocuk öğrenme yerine soru sayısına odaklanmamalıdır. Ben fazla soru çözmeliyim hedefi ile zihni dağılmamalı. 
Ayrıca fazla soru çözme hedefi çocukların sorulara ayıracağı vakti de azaltacağı için gereken önem ve özen de azalacak ve hatalar artacaktır. Çok soru çözmek çok öğrenmek ve kazanmak anlamına gelmiyor. Hatalar var ise bu hataların kaynağını öğrenilmeli ve eksiklikler giderilmeli. 

Ona yapabileceğini hissettirin 
Kaygı, stres ve panik zihin kullanımını etkiliyor. Kaygılanan ve stres içinde olan çocuk, yapamayacağı hissine kapılır ve sınavda soruları gördüğünde zihin bilgileri çağırmaz. Öğrenme hassas bir durum. 

Dönem dönem kaygı veriyor. Çocuk çalışırken “sen bunu yapabilirsin” sözünü ebeveynler sık sık dile getirmelidir. Anlayabileceğini, öğrenebileceğini çocuğa ifade etmek öğrenmeye çok ciddi katkı sağlıyor ve stresi azaltıyor.  

Konuları tekrar etmeli 
Öğrenmede çok ciddi sayıda tekrar olmalı. Öğrenci, öğrendiği konularla ilgili tekrar tekrar sorular çözülmeli. Yeni konu öğrendikten sonra daha önce öğrendiği eski konulardan da sorular çözmesi sağlanmalı. Bu sayede yeni konudan dolayı eski öğrenilenlerin unutulmaması sağlanır.  

Dozunda kaygı ve stres başarıyı tetikler 
Aşırı kaygı çocukların dikkatini ve öğrenmeyi olumsuz etkiliyor. İlk soru yanlış ise veya üst üste yapamadığı sorular hissederse dikkatini etkiliyor ve kaygılanıyor, panikliyor. Bu kaygı nedeni ile öğrenci bilgiyi hafızasından geri çağırmakta zorlanıyor. 

Bu çocuk yüksek bir düzeyde bilgiye sahip olmasına rağmen var olan bilgisini kağıda dökmekte zorlanıyor. Hedef kaygıyı tamamıyla ortadan kaldırmak olmamalıdır. Kaygıya yenik düşmemek ve yaşanan kaygıyı belli bir düzeyde tutmak, öğrenci için önemlidir.  

Ona sorumluluklar verin 
Çocuk sorumluluk aldığı zaman daha çok şey yapabilir hale geliyor. Çocuğa onun yönetebileceği sorumlulukları verdiğiniz zaman çocuğunuzun düşünme becerisi daha çok gelişiyor, olayları kavrama, anlama ve yorumlama becerileri gelişerek bunu yaşamının her yönüne doğru yavaş yavaş genişletebiliyor. Bu noktada çocuklara sorumluluk vermek büyümeleri için çok önemli bir süreçtir.

Blogger tarafından desteklenmektedir.